Şimdiyse sevilmeyecek gibi de değilmiş hani diyoruz Fi
Rüyalarımızın rengi değişmiş,
Birbirimizin yüzünü bile unutmuşken.
Eskiden,
Aynaya bakmaktı çirkinlikten anladığımız
Bir tutam saçlaydı alıp veremediğimiz
Bir salar bir toplar bir güler bir ağlar yine de beceremezdik.
Çenemize kadar iliklerdik hayatı, kamburumuzda toplardık geçen günlerimizi.
Yanında duramazdım onun, mahçuptum.
Şimdilerde
İçimiz çirkin sanki
Aynalar her göz göze gelişimizde,
Gamzeler dolu gülümserken bizlere,
Belimize sımsıkı sarıyoruz hayatı, inceldiği yerden kopsun dercesine.
Kalbimizdeki tümörlerde topluyoruz geçip giden günlerimizi.
Ne ağladığımız var şimdi
Ne de eskisi gibi huşuyla evirip çevirdiğimiz o edebi kahpeliklerin sayfalarını.
Kraliçenin aynasının esiri olduk adeta,
parmaklarımız soğuk çeliğe kesmiş, bir yansımanın peşinde koşmaktan.
tırnaklarımız körelmiş usturalar, avuçlarımızı kesen durmadan.
Ya yorulmaktan duyulan keskin kokulu utanç,
takıp takıştıracağımız renkleri kovalamaktan?
İçimiz bir ölünün çehresi adeta, mezarında yatmaktan korkan.
Uyumak ne mümkün? Hele ki uyanmak!
İnan Fi, inan bu daha tatsızmış,
Sabah açlığı kadar lezzetsiz bir hismiş
Yanında duramıyorum onun, mahcubum.
11 Ocak 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder