10 Aralık 2024 Salı

LXXI - SAYIKLAMALAR (2)

 -3-

Kalabalıklar bir serçe sıçrayışı yaklaştığında

İliklerime kadar ürkütüyor beni. 

Çilek kokulu, beyaz bir bahar rüzgarı ömründe,

Koyu yeşil bir cesaret benimkisi.

Yaşlı bir devin, paslı tırnaklarında,

Deniz mavisi yaşantımın, yosun kokan cesareti. 


Elimde bir bu kaldı

Bunu da bana bıraksan olmaz mı?


11 Şubat 2022



-4-

Gülümsemek,

Kalabalık bir duygudur.

Neşelenmek,

Aydınlık bir metropol. 


Yalnızlığa duygu bırakmamış tarih,

Ne bir ses, ne bir curcuna. 

Geride kalmışlardan bir yetimhane

Kara bir kaş çatışı yahut

Renksiz bir yılgınlıktan başka

Ancak kuytu bir mabet layık görülmüş garibe. 


Anlamıyorlar Fi,

Kapalı bir kutu dolusu pişmanlıkları

Sahipsiz, mazeretsiz bekletmek geliyor ellerinden ancak 

Zamanı geldiğinde,  azar azar, kaşık kaşık almaya

Değil mi Fi?

Değil mi ki yalnızız?

İlk yalnızlar biz miyiz ki sanki?

Neden kendi halimize bırakmazlar bizi?


24 Şubat 2022


Yalnızsan izin vermez ansiklopediler

Surat ifadelerini özgürce kullanmana. 

Bre gafil, ne var sanki bu dünyada bedelsiz ki

Biri de mimik olsun?

Yalnızsan yalnızlığını bil,

Somurt. Kibirlen. Ezil. Küçümse. 

Ne de olsa 

Bu sonradan görme galaksimizde 

Delilik kampanya yapmazsa, bir alana bir bedava ha-ha!

Hüzün bedava kanka

Öfke bedava!


19 Nisan 2022


Amma yaptınız ha!

Adam sen de, 

Sanki ben ‘bedenim yalnız’ mı diyorum?

Düşüncelerim yalnız Fi,

İşte onlar, şiirler kadar yapayalnız.


Zavallı babasızlarım,

Ah masum piç kurularım benim. 

Elbet sizin de elinizden tutan olur bir gün,

Ama siz siz olun yavrularım, sakın umuda kapılmayın. 

Umuttur kesen göğsünü biçarelerin.

O göğüs ki

Kesilince bir çığlık olur kıyılmış eti 

Kemikten kafeslerini aşıp gelmek isterler

Ama kafesleri içindedir onların

Aşılmaz mahpushane. 

Aşılamaz olan, nah onlar işte. 


Hani, bir duvar olsun atlayıp geçelim, 

Bir dağ olsun delip geçelim, patlatalım

Tahta perdeleri baltalayalım,

Gardiyanlar olsun, kör edelim gözlerini.

Ama içimde parmaklıklar, içimizde Fi, içimizde… 


Tenhada…

İçimizde… 

… 


22 Nisan 2022



-5-

Kulağımda alışıldık serzenişleri 

Denizli şehir sabahlarının.

Sol bileğimde kelepçe izleri, 

Yıldız hırsızı bir zamanın. 


İki adım ileri

Bir adım geri.

Üç adım ileri,

Beş adım geri. 


Mutfak penceremizde, 

Yaşamın takları tikleri,

Akordu bozuk bir saatin,

Düzensiz ritimleri. 


Madem zaten uçuyor kuşlar

Rüyalarında ne görürler bilmem ki!


28 Şubat 2022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder