24 Kasım 2024 Pazar

SPOİLER

 (13 Nisan 2020)

Seni tam da buldum derken

Ellerimden kayıp gittin

Uyandığında sönüp giden perde arkasındaki rüyalar gibi

Uyanınca bittin…

 

Uyuyunca değil uyanınca görülen bir rüyasın sen

Ne uçabilirim ne yerçekimi ayaklarımı yerden keser benim

Ne de Polyanna’nın mutluluğunu görebilirim

 

Ama biliyor musun? Ben uyanınca,

Polyanna’nın hüznünü gördüm rüyamda…

Sarışın bir hüzün ağdı gözlerinden ve uyandım…

Anladım ki bir Pan döngüsü yaşanıyormuş dünyada

Kayıp çocuklar bekliyormuş her rıhtımda

Yüzyıllar yüzyılları kovalarken

Meğer saatler hep yeniden başa sarılıyormuş…

Bayan Peregrine’in döngüsü hep o günü gösteriyormuş

Hani hep söylenen ama ciddiye alınmayan,

Hep ulaşılmayacak bir gezegen olan o günde

Donup kalmışız…

 

Bir tanrının yansıması olduğumuza inandık bir süre

Sabahın altısında başladık inanmaya

Ve öğlenin kavurucu sıcağında

Kendimizi tanrı ilan ettik

Taştan yansımalarımızı yaptık birer birer

Onlar tanrıydı

Sandık ki

Tanrı bizdik

Bir şair tanırım

Döngüler arasında sıkışıp kalmış

O olsa derdi ki

Sanrıydık biz

Belki de bitmek bilmez bir sancı

Şeffaf bir göze bir ok fırlattı Nemrut

Akşamüstü, saat beşe iki kala…

Gecenin tam yarısında

Saatleri başa sardık tekrar

 

Başka bir perdede

Olympos dağının eteklerinde

Tor çekicini ararken

Paris’i Helena’yla kandırdı tanrıça

Ve Zeus kafası kızdıkça veba saldı

Medusa’nın saçları kıskançlıkla örüldü

Perde Pegasus’la kapandı

Hades döngüyü tekrar başa sardı

Koca bir ütopya

Mahşer cehenneminde

Kırağı tuttu…

 

İnsan ırkı yok sayıldı Nuh tufanında

Belki de kim bilir?

Paralel bir evrene geçiş yaptı insan ırkı bir gemiyle

Ve eski dünya, eski bir takvim yaprağı gibi buruşsa da

Yırtılmaya yetişemeden

Buzullar kapladı üzerini…

Musa çöle ulaşmak için denizi ikiye yardı

Biri nimete boğulurken pişman,

Diğeri boğulmaktan kurtulsa da pişman,

İnsan ırkı hep pişmandı…

Bu yüzden Musa döngüyü tekrar başa sardı…

 

Babasız çocuklardan bir babasız seçti Tanrı

Ve ona babalar içinde bir baba yarattı insanlar

Çocuğun babasız olması anasının suçu oldu

Hırsızın hiç suçu yoktu…

Kim bilir? Çarmıhtı ölümsüzlük belki

Çiviler kutbunu şaşırdığı zaman

Döngünün başa sarılma zamanı gelmişti belli ki

Sarmadan önce

Çift sayı kusurluymuş öğrendik…

12 sayısı 11 olmazken kusurluydu…

 

Siyah bir Anka kuşunun sırtında

Yeni bir gece…

Anka hiç siyah olur mu ki?

Bilemem ki…

Ya siz? Hiç kızıl Anka gördünüz mü ki?

Zaman ilerlemez de hep başa sararken

Nasıl denir

Çok sular aktı köprünün altından

Hep aynı kitaplar, farklı yayınlar

Aynı kareler, farklı dublörler

Aynı filimler, farklı fragmanlar…

Fragman fragman yaşadık hayatı

Filmi göremeden…

Anca spoilerlar sızabildi hayatlarımıza

Filozoflar kanunen suçlu, çift gözlü korsanlar…

 

Platonun vadettiği filmdi göremediğimiz

Göremedik, döngü başa sardı…

Pek çok filimci geçti sahneden

Pek çok sarık, takke, fes, silindir, melon…

Başa sarıldıkça tükendiler

Artık kafalar çıplak kabak…

Ben de vadediyorum size

Bir gün herkes görecek bu filmi,

Uyanınca,

Rüyasında,

Bütün dünya.

Yani,

Çıkmaz ayın son çarşambasında…

 


 

 

 

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder