24 Kasım 2024 Pazar

https://İLKBAHAR

(Mayıs 2020)

İlkbahar eskiden daha bir güzeldi 

Tanıdığım kâğıt kokulu ilkbaharlar oldu oysa

Sevgiler eskiden daha bir farklıydı

Varillerce mürekkep akardı uğruna

Artık kodlar yazılıyor boyuna

Bütün tanıdığım

Tanımadıklarım oldu hayatım boyunca

 

Eskiden ayın on dördünde başlardı ilkbahar

Papatyalar kadar sevmek vardı

Papatyalar kadar aşk, papatyalar kadar nefret

Arılar dolusu varlık, arılar dolusu yokluk

Bülbül ölünce akşamüstü

“Kızların saçları dolandığında” şairin aklına

Ölümü düşünürken

Her yerde olanı ve hiçbir yerde olanı

Kırlangıçlar göç ederdi

Birer nefret takıp kuyruklarına.

 

Ya bendeydi o nefret, gözlerimde...

Ya da dünyanın asırlık nefretiydi beni uçurtmayan

Mahkûm eden beni sahte ağaçlara

Terk edilmiş sevgilin ihanetiydi gözlerimi bürüyen belki

Asılmış saçlarıma

Biberden korkutur gibi

Ölümden korkuturdu bizi dünya

 

İlkbahar on dördünde gelirdi eskiden

Gelirmiş…

Beni on dördümde terk etti

Mahkûm etti aynadaki varlığıma...

 

Sevmek vardı ilkbahar varken

Artık biliyorum Spyri ve Porter neden kısa tuttu kitaplarını

Bir ilkbahar uğruna...

Yaşamak polenler aşkına…

 

Sonsuz bir değişim dünyasındayım ve ben

Güze mahkumum bir akrep ısırığı süresince

Prangalarla bağlanmışken hayata

Her bahar bahardır diyebilmeliyim

Son bahar olsa da...

 

Eskiden ilkbahar gelirdi on dördünde

Bu asırdaysa

Kıtalar yerinden oynamış olmalı

Kanımca… (bir umut, bir bahar -belki on altımda)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder