10 Ekim 2025 Cuma

CLVI - UYKUNUN BÖYLESİ

Yakmak mı daha çok acıtır,

Yoksa yanmak mı aşkta?

Ateşin de canı yanar mı dersin,

Alevleri göğü sardıkça?


Bir sanrı mıdır gerçek olan?

Duyduğunu sandığın fısıltılardan doğan,

Belki anlam veremediğin,

Birkaç bakıştan beslenen…

Yoksa gözlerinin gördüğü,

Aklının bildiğini mi oynamalı

Bu mırıltılarla yazılmış komedyada?



Anlamı vermeli mi insan, görmeli mi?

Yoksa boşverip sarılıp yatmalı mı

Gülüşlerin bile tembelce uzandığı bir mahmurlukta?

Kaçmalı mı ardına bakmadan, 

Kalmalı mı anlamsız bir inatla?

Susmalı mı yine?

Biri ağzının içine bakarken,

Susmalı mı yılların yılgınlığıyla?

Yaşıyorken hem de,

Her şeyden yaka silkmenin tam kıyısında


Belli…

Bir başkasına verilecek bir kalp değil bu seninkisi,

Günahtır fukaranın omzuna yüklemek böylesini

Her mahşerde cehennemler dolusu avukat tutacak bir günah hem de,

Göğsündeki su çekip şişmiş şu illetin

Ağırlığını taşıtmak bir başka beniâdeme. 


Öyle bir illet ki 

kazık saplasan kan değil

Tembel bir irin akacak, zehirli 

O bile sahte belki.

Paketleyip cebine koyduğun,

Soran olursa sattığın şu veryansınların gibi. 



Ya da 

Senin şu herkese yutturduğun

Aklı selimliğinin selameti gibi 


Ya da 

Sakladığını sandığın

Şu büsbüyük sır gibi


Anlayacağın

O bile sahte belki

Ayrılığı tatmazken,

Aşkı oyun sanan,

Çalıkuşlarının cehaleti gibi. 


8-10 Ekim 2025


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder