10 Eylül 2025 Çarşamba

CLV - ÜFÜRÜKÇÜNÜN ARZUSU

 


Bir dileğim vardı unuttuğum. 

Nihayet hatırladım Fi,

Rüzgar olacaktım ya hani 

Onun yanaklarına dokunup geçmek içindi vakti zamanında 

Şimdiyse…


Önce

Sahneyi kurmak lazım gelir gözlerinizin önünde

Eksik kalmamalı hiçbir şey:

Ne de olsa, 

Bedenim terleyip dururken şu salonun ortasında

Zihnim bambaşka diyarlarda, 

Yüksek bir binanın karanlık odasında,

        Çenesini avuçlarına dayamış,

        Pencereden şehir ışıklarına dalıp gitmiştir aslında. 

Kostümler de yerli yerindedir ha!

Siyahlar içindeyizdir baştan aşağı

Tercihen uzun etekler

Saçlarımız da omuzlarımıza dökülmektedir

Ama fazlaca dağılmadan 

Yağmurdan ıslanmış uçları kıvrık kıvrıktır heyecandan,

Tepesindense az yatıktır. 

Eski bir mafya filminin

Kitap kokulu müziği eşliğinde

Kimbilir hangi şehrin, pencerenin dışına hapsolmuş gece manzarasına

Dalıp gitmişizdir. 

Yalnızızdır

Yapayalnız hem de 

Neden dersen 

Rüzgar dediğin kimsesiz olmalıdır Fi, 

Hakkını veremez başka türlü.

Kalp hazır olduğunda,

Kapkara ve serin bir yalnızlık sırnaşacaktır şehvetle,

Omurgamızdan aşağı, bir ürpertiymişçesine

İnce parmakları okşayacaktır göğsümüzü

Şarabımtrak bir şiirin aroması kalmıştır dilinde,

O tadı aldıkça kızışacaktır bedenimiz

Tepeden tırnağa…


Hani rüzgar olacağız ya Fi

Yolumuz düşerse o ayrı ama 

Sade malum kumrala olmayacak bu seferki esişimiz, 

Onlarca kişiye ulaşmalı aynı anda.

Uğultusu yayılmalı sinsi bir şefkatle,

Islak sokakların ruhunu okşamaya.

Hüznünü güneş renkleriyle gizlemekten yorulan falanca da olur,

Yaşamaktan asla yorulmayacak şu sahte tembel heveskar da.

Günleri uzatmak için boyuna alevlerini körükleyip duran iri gözlü filanca da olur,

Geride kalmış yüzyılın salon asilzadelerinden kendine her nasılsa bu çağda yer bulmuş nazenin de.

Ayaz kesmis yorgunluğunu bir cüretle adımlayan şu ruh da olur,

taze bir sonbaharı anımsatan her karşılaşmada,

Gönlüne çocuklarını bastırmış hayatın erken büyüttüğü çocuk kalpli anne de, 

esir düşmüş binbir gecenin diyarlarına.

Kimbilir

Belki sokak serserilerinin dalgınlığına da çarpıveririz şansımız varsa

              Şu kendini bilmez, boğucu son yaz gecelerinden birinin sonunda


Eğer sen hazırsan cinlerin cini

Hazırım ben de 

Rüzgara karışmaya 

Ruhumla, bedenimle

Zamanın ve hüznün ve umudun içinde akmaya 

9 Eylül 2025


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder