3 Aralık 2024 Salı

XIII- NEFRET ETTİKLERİMİZ

Sana bir şiir yazmak istedim

İsteğim

Kör bir adam kadar tutkuluydu

Bu yüzden

Bir kalem aldım elime

Olmadı

Kağıda çizgiler ekledim belki budur sorun diye

Olmadı

Kareler ekledim

Olmadı

Kenarlarını yırttım

Yine olmadı

Ben de kalemi bırakıp klavyeyi aldım elime

Programlar mıydı sıkıntı

Çünkü Tanrım, yine olmadı…

 

Kelimeler bir ok olurmuş hani

Ucu sivri

Kalbini soyarmış harfler

Kenarları keskin bir bıçak gibi

Oysa benim kalbimdeki

Bir ingiliz anahtarı

Dişsiz ağzı

Damarlarımı söker gibi

Bir yandan da hiç olmayanı

Arar gibi

 

Bir şiir yazmak istedim sana

Hiçbir zaman

Gözbebeklerine dokunmamıştım oysa

Yazamadım bu yüzden…

Yazamazdım…

 

Eğer yazsaydım,

Bir şair olsaydım gül bahçelerinde,

Gözlerini anlatmam gerekirdi

Ya da dudaklarını…

Hep sesinden dem vurdum gerçi

Hiçbir özelliği olmayan

Akortsuz sesini

Çünkü yakışıksız kalırmış

Bazı elmaların övülmesi…

Her zaman uzun saçlar dolanmalıymış şairin aklına

Bütün o pankartlara rağmen

Vitrinde bir bebek

En meziyetlisiymiş

Konuşmazmış çünkü

Sadece gülümsermiş

Koşmamak içinse

Uzun, fırfırlı etekler giyermiş…

 

Yazamadım çünkü

Yok olandı yokluğun içinden çıkardığım

Yokluktaydı var olmayan varlığım

Kaderim bir quasimodo kartı…

 

Ve o yokluk

Yanlış ayarlı bir müzikçalardı

Ve annem

Dövmelerden nefret ederdi

Babam yılanlardan…

İkisini de kalbimde taşıdım bu yüzden…

Seni kalbime bir dövme yaptım,

Ciklet kağıtlarından çıkan

Gazlı bezle silinenlerden hani...

 

Yokluğu anlatmak istedim

Ve elimdeki her şey

Artık hiçbir şey…

Onlar için bile

Artık çok geç…

 

11 Mart 2021

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder