Resimler.
Yansımalar.
Aynalar.
Damlalar.
Gülmek için,
Yeterli değil mi bunlar?
Bir tebessümden,
İbaret değil mi hayat?
Bir kahkaha uğruna,
Katlanmıyor muyuz sanki,
Bütün bu,
Kuru sıkı yıllara?
Haydi sevdiğim, haydi Fi,
Tak sepetini koluna,
Yollara düşelim bahar sabahını andıran bir günde.
Gidip zamanın dallarından,
Anılar toplayalım.
İsyankar anılar.
Cüretkar olanlar.
Şefkatli anılar.
Öfkeli olanlar.
Toz pembe anılar.
Yeşiller, sarılar, siyahlar…
Haydi sevdiğim, haydi Fi,
Tak sepetini koluna,
Yollara düşelim bahar sabahını andıran bir günde.
Gidip yaşanmışlıklarımızdan,
Parçalar toplayalım.
Mezarlarımızda koyun koyuna uzanıp,
Bir rüyaya dalalım,
Beyaz bir rüyaya.
Senin kumralından gerçek sızsın toprağa,
Benim esmerimden hayal…
Haydi sevdiğim, haydi Fi,
Tak sepetini koluna,
Yollara düşelim bahar sabahını andıran bir günde.
Gidip geçmişin bahçesinden,
Meyveler toplayalım.
Tatlı elmalar.
Mayhoş üzümler.
Ekşi portakal.
Sarhoş bir nar…
Kokularını sayfalarda kurutup,
Saklayacağımız çiçekler de toplayalım olmaz mı?
Ama n’olursun,
Bir daha papatyalardan
Sevgiler çalıp, nefretler bırakmayalım.
N’olursun sevdiğim,
Koluna bir sepet tak,
Yollara düşelim bahar sabahını andıran bir günde.
Gidip hatıralardan,
Yaşandıdiyesevinler toplayalım
Haydi sevdiğim.
Kolumuza birer sepet takalım,
Yollara düşelim bahar sabahını andıran bir günde.
Belki ben de unuturum küskünlüğümü böylelikle.
Her gün, yeni bir muska boynumda,
Her sabahın ayazına gülümserim.
Haydi sevdiğim, haydi Fi,
Merak etme,
Yollara, bahar sabahını andıran bir günde
Yalnız da düşerim.
25 Aralık 2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder