(29 Aralık 2020)
Sevmek ihanet midir aşka?
Hasret
özlemi mi kandırır?
Gözyaşları
bahane midir acıya?
Yoksa acılar
mı bahanedir göz yaşına…
Aşk dokuz
gülle beklemekse kapı zilinin ucunda
Koyu kahve
bir kapının ardında,
Annelerin
elinde bir kutu çikolata
Ben
anlamıyorsam kahveye tuz katmaktan
Kalbimin
çarpmasına yüklenmiyorsa anlamlar
Yüklememeliysem
eğer
Yasaklı
kelimeler hakimse hala Shakespeare’e bile
Pop şarkı
notalarında bulmaya çalıştığımız şeysen sen
Ey aşk!
Elimde 13
karanfil
Sarmaşıklarla
kaplı bir taş duvarın önünde
Bekliyorum,
ayaklarımın dibinde bir atlama ipi
Arıyorum
elimdeki anahtara bir kilit,
Yanımda
çilli bir kız, sıska bir oğlan
Kapı
açılınca güllere dönüşür mü karanfiller?
Elimde 13
karanfil
Bekliyorum
güllere dönüşmelerini
Piyanoda
gezinirse uzar mı parmaklarım,
İnce bir
elim olur mu gelecekte
Sevgiyi
tanımlar mıyım bir gün?
Yahut bir
tanımı olmadığını mı anlarım,
Tanımların
“gizli bir kapı” olduğunu mu anlarım,
Camdan bir
duvar olduğunu mu?
İsmi henüz
tabu da olsa bana
“Ey sen!”
diyebilirim belki sana
Elimde 13
karanfil
Bekliyorum
işte kapında
Açmanı
isterken bir yandan kapını
Bakınıyorum
etrafıma, bir hırsızmışımcasına…
Korkuyorum
kapını açmandan
Ama
istiyorum da bazen
Korkulan
istenmeyen midir?
Ölümden
korkan istemez mi ölümü?
O zaman
neden hala vizyonda korku filmleri?
Bense
bekliyorum
Kafamda
tuhaf düşünceler
Kafiyelerden
korkan düşünceler
Elimde 13
karanfil
Bekliyorum…
Ama
uzatamıyorum elimi sarmaşıkların arasına,
Ya parmak
izi bırakırsam diye,
Korkuyorum
Hayata
karışmaktan,
Sana
karışmaktan…
Şu hırçın
kızın çillerinden
Bir isteğim
olacak, iletir misin ona?
Bir gün
geçerse şu kapının ardına
Papatya falı
açsın gül yapraklarıyla
Bir ucunda
sen…
Bir ucunda
ben…
Elimde 13
karanfil,
Bekliyorum
işte kapında,
Olur da
Kurumuş
ağaçlar çiçek açtığında
Güllere
dönüşür belki elimdekiler
Şimdilik
acımızı
Pembe
şişelerde satılan
Tüketim
tarihi geçmiş gül sularından çıkarıyoruz…
İlan mı
versek magazin yazarlarına?
Elimde 13
karanfil…
Acaba?
Mümkün mü?
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder