(Haziran 2020)
Anladım ki
Boyumdan büyük işlere kalkışmışım
yeniden
Anladım ki
Tarih tekerrür edermiş harbiden
Tırmandığım yaşlı bir merdiven
Benimki
Bir gençlik sendromuydu anladım
İlk çırpınış, ilk devinim,
Şairin amacını anlamamışım
Bunu anladım
İlk sancı ama
Son değil…
Benimki
İnsanlığın ortak günahıymış meğer
Hakikati çizgilere hapsetmek
Hiçbir babayiğidin harcı değilmiş
meğer…
Benimkisi
Bir ergen bilmişliğiymiş,
Utançla anladım…
Henüz kağıtlar atalarının gücüne
kavuşmamışken
Ömrümü bir kâğıttan uzun sandım
Şimdiyse,
Anladım….
Kahinler değilmiş bana gerçeği
verecek
Veremezmiş çünkü
Dickens ve Hugo farklı olmalıymış
İnsanlara Pollyanna yetmiyormuş,
Karenina da hayatın
Nasıl derler
Biberiymiş… tuzuymuş…
Benimkisi,
Alçakgönüllü kibirmiş
Ya da her ikisi
Aynı şeymiş…
Ama ey insanlar
Ya hoşgörün beni
Çünkü hiç ökseotu görmedim ben
Hiç bahar rüzgarıyla soluklanmadı
eteklerim
Gerçek bir acı olmadı hayatımda
Ne kötü,
Gerçek mutluluğu öyle tadardım anca…
Ya da
Bırakın beni benim gibiler dinlesin
-varsa eğer-
Sizler gülüp geçin
Ya da bekleyin
Hazır bahanelerim
Yıllar geçsin üstünden
Küçüğüm henüz…
“Bu yüzden bütün yanlışlarım”
Anladım ki
Küçükmüşüm
“Konu komşu” diyor ki
Henüz aşk için erkenmiş
Ya bir asker olmalıymışım
Ya bir aşık
Ancak öyle kefeni yırtarmış şiirler
Artık tek umudum rüyalar
Kutsal olanı çiğnemek
Nefesimi kesiyor uyurken
Rüyalarım dahi
Beni boğmak için sözleşmişler sanki…
Ey yaşamayanların hayatı rüyalar!
Mutsuzların mutluluğu, mutluların
mutsuzluğu
Karanlığın aydınlığı belki
Hayatı sizinle tadıyorum
Bir gün…
Ölümü de sizinle tadacağım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder