24 Kasım 2024 Pazar

MAKBUZ

(Haziran 2020)

Anladım ki

Boyumdan büyük işlere kalkışmışım yeniden

Anladım ki

Tarih tekerrür edermiş harbiden

Tırmandığım yaşlı bir merdiven

 

Benimki

Bir gençlik sendromuydu anladım

İlk çırpınış, ilk devinim,

Şairin amacını anlamamışım

Bunu anladım

İlk sancı ama

Son değil…

 

Benimki

İnsanlığın ortak günahıymış meğer

Hakikati çizgilere hapsetmek

Hiçbir babayiğidin harcı değilmiş meğer…

 

Benimkisi

Bir ergen bilmişliğiymiş,

Utançla anladım…

Henüz kağıtlar atalarının gücüne kavuşmamışken

Ömrümü bir kâğıttan uzun sandım

 

Şimdiyse,

Anladım….

Kahinler değilmiş bana gerçeği verecek

Veremezmiş çünkü

Dickens ve Hugo farklı olmalıymış

İnsanlara Pollyanna yetmiyormuş,

Karenina da hayatın

Nasıl derler

Biberiymiş… tuzuymuş…

Benimkisi,

Alçakgönüllü kibirmiş

Ya da her ikisi

Aynı şeymiş…

 

Ama ey insanlar

Ya hoşgörün beni

Çünkü hiç ökseotu görmedim ben

Hiç bahar rüzgarıyla soluklanmadı eteklerim

Gerçek bir acı olmadı hayatımda

Ne kötü,

Gerçek mutluluğu öyle tadardım anca…

 

Ya da

Bırakın beni benim gibiler dinlesin -varsa eğer-

Sizler gülüp geçin

Ya da bekleyin

Hazır bahanelerim

Yıllar geçsin üstünden

Küçüğüm henüz…

“Bu yüzden bütün yanlışlarım”

 

Anladım ki

Küçükmüşüm

“Konu komşu” diyor ki

Henüz aşk için erkenmiş

Ya bir asker olmalıymışım

Ya bir aşık

Ancak öyle kefeni yırtarmış şiirler

 

Artık tek umudum rüyalar

Kutsal olanı çiğnemek

Nefesimi kesiyor uyurken

Rüyalarım dahi

Beni boğmak için sözleşmişler sanki…

 

Ey yaşamayanların hayatı rüyalar!

Mutsuzların mutluluğu, mutluların mutsuzluğu

Karanlığın aydınlığı belki

Hayatı sizinle tadıyorum

Bir gün…

Ölümü de sizinle tadacağım

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder