Melankolik kelimeler,
İstanbulda
saniyeler gibi
Boğucu bir yaz
havasında
Asılı kaldıkça
Her nefesle
içimize çekip çekip
Geceleri kusup
attıkça kederi
Kendimizi
kustuklarımız ölçüsünde önemli sanmamız
Bilmem neden bu
denli önemli?
Oysa bu devirde,
Saçlarımızı iki
sarışın örgü yapmamız,
Aşklar gerektirmez.
Ucuna kırmızı bir
kurdele,
Kilise bağışını…
Yaramaz çiller,
Pusulanın solunda
bir yerlerde doğmayı…
Peki,
Hiçbir şey hiçbir
şeyi gerektirmezken
Nedendir ki
Mağdurmuşluktan bu denli zevk almamız?
Sanki çok
mutluymuş gibi
Dizi dizi
trajedilerle avunmamız,
Sanki çok
yorgunmuş gibi
Kulaklarımızda
uğultusu yoksa ölümün,
Uyuyamamamız
Sanki çok
öfkeliymiş gibi
Sürekli apışıp
kalmamız…
Dramatik
şarkılarla ağlayıp,
Hareketli bir
müzikle dans etmek
Bu kadar zor
olmamalıydı oysa
Ben ve kendim,
Bu denli ters
olmasak birbirimize aslında…
Yakındığın şeye
bak!
Yüzündeki
gülümsemeyi
Nedense hiçbir
zaman yansıtamıyorken kağıda,
İstediğin zaman
İp atlayamamayı
kafaya takmak,
Yumuşak bir
yastık gibi sarılmak yakınmaya
Bir şamar oğlanı
etmek aşkı
Bilindik
bilinmedik her şiire
Mürekkebin siyah
akması…
İşte dipnotlara
tuhaf gelecek bir devrin,
Bütün
gerektirmedikleri…
23 Mayıs 2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder