3 Aralık 2024 Salı

XLIX- YARIM KALMIŞ SONAT

-Belki de en büyük gizem, yaşamaya devam ettikçe, hayatı hak etmenin geriye kalan tek yolunun, gerçek bir ölüm olmasındadır-

 

Pek çok tanımı vardır,

İnsan vücudu değmiş

Her bir şeyin:

Siyah tuşların,

Ve beyazların.

Kalın tellerin,

Ve plastiklerin.

Aşkın,

Uykunun,

Ve ölümün…

 

Hayatın sayısız tanımlarından biri de

-Ki bu en büyük bilmece-

Asla hak edenlerin sahip olamadığı

Bir şey olmasıdır...

 

Parmaklarım ağır ağır geziniyor

Piyanonun siyahlı beyazlı parmaklıklarının arasında.

Siz bakmayın nota defterlerine,

Biz, “la” ile başlarız çoğun, yaşamaya

Beyaz, beyaz, siyah, beyaz

Sol, sağ, sağ… sol, sol…

Hantal müzik

Hep ağırdan alıyor;

Tökezledikçe melodi

Sesler kapının dışında kalıyor,

Notalar kapının dışında,

Hüzün ve neşe ve korku

Şarkı ve müzik ve her şey

Bir sokak kedisi oluyor

Kaldırımların kucağında…

 

Neden sanki,

Çalıntı hayatlarımız,

Her seferinde,

Yanlış ölçülü bir sus işaretinde

Takılıp kalıyor?

 

Yosun ve ceset kokan

Bir sahil,

Her devasa dalgayı da yutmayı

Her seferinde

Nasıl da başarıyor?

 

Her gözyaşı duruyor da

Çocuklar için akan

Neden durmuyor?

 

Neden sanki her insan

On beşini geçtiğinde

Yaşamını bir entari gibi sıyırıp üstünden

Patates kemiren, çıplak bir çocuğa giydiremiyor?

 

3 Eylül 2021

 

-Zor iş hayatı hak etmek,

Bir çocuk olmak lazım,

Çocuk kalmak…

Hayatı sevebilmek için,

Sek sek ve yakar top oynamayı

Mutlaka bilmek lazım.

 

Zaman kiplerini bilmediğimiz sürece çocuğuz bizler

Hayatı da ancak çocuk kaldığmız sürece severiz.

Hal böyleyken

Çocuklar ölür de

Bizler neden yaşarız?-


 

-Bir rüyaya sıkı sıkı yapışmak, onun ellerinden kayıp gitmesine engel olmuyor. Sadece, ondan kısa bir süre daha zevk alabilmeni sağlıyor. Büyümeyi hiç istememek, nihayetinde büyümeyeceğin anlamına gelmiyor. Ne yazık… Bense biraz daha gözlerimi kapalı tutup, çarşafların sıcak ağırlığının keyfini, terleyip bunalıncaya kadar çıkarmak istiyorum. Mümkün müdür?

5 Eylül 2021


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder