1 Aralık 2024 Pazar

NECLA HANIM’IN SAHİPSİZ KAFATASI…

 (2 Kasım 2020)

Marifet sarı yaprakları karartmakta mıdır?

Yahut dizeleri gün ışığıyla besleyip büyütmek

Beyaz, pembe patlayan tomurcuklarla tozlaştırmak?

Ateşlerden mi söz açarsın? Çiçeklerden mi?

Çürümüş bir meyve süsler kelimeleri bazen,

Berrak bir şelale kirletir yarınları…

Dilinde çiçekler açtırmak

Perilerin büyüttüğü Zulhumar gibi…

Kara bir keyif vermek insanlara

Hades’ten yetişme bir Mephisto gibi…

Bilinmezlik içindeyim,

Hamlet’ in Ophelia’ya olan aşkından,

Daha bulanık, daha berrak,

Kraliçe kadar masum, zalim…

Pollyanna kadar iyimser, karamsar…

 

Kafiyeler süslemeliydi dilimi

Beynim bir kek kalıbında rahat ettiği kadar

Rahat ederdi

Belki bir mikrodalgada pişirmeliyim

Fikirlerimi, hislerimi, varlığımı

En kolayı kadere havale etmekti her şeyi

Ama yazık olmayacak mıydı bizleri yazan “El’e”

Kim duymuş kim görmüş

Başarı’nın kaderin çocuğu olduğunu

Sefaletin Kader’in Vaftiz çocuğu olmadığını?

Sefil değilim Kadere neden inanayım

Dahi değilim neden inanmayayım?

İnanmadığım sürece, inanabilirim

İnandığım sürece ise

İnanamam…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder