3 Aralık 2024 Salı

LIII - GÖLGE ŞİİR

Bazen

Yağmurdur bize şiirler yazdıran

Ama yağmurun altında

Şiir yazılmaz

Bu yüzden,

Göz kapaklarına ve burun deliklerine doldurup

Bulutların her hecesini,

Gün ışığını ve çiy tanelerini,

Bir kutuya kilitler insan

Beraberinde

Kendini,

Gölgesini,

Aksini…

 

Hani soran olmaz ya

Yine de, eğer olsaydı derdimi soran

Derdim ki “arkadaş, yaşamak ağır geliyor bana

Her gün birkaç santim ekliyor kamburuma

Hem uykumda, hem uyanıklığımda

Saçlarımdan çalıyor, günahlarıma ekliyor,

Zaman denen terzi, kör, antika makasıyla…”

 

Ve derdi ki onlar da,

“Dur yahu, az sabret, sık dişini

Daha başlamadan, nasıl boğar hayat seni?

Kolların var, bacakların şükret haline

Tanrı bir de koca kafa kondurmuş, omuzların üstüne!”

 

Bazen

Yağmurdur şairin mürekkebi

Ama ürkek bir acemi

Islanmasın diye,

Kalbinde gizler defterini.

Ulaşamaz yanaklarına bir türlü,

Bulutların öpücükleri…

Bir kutuya kilitler insan

Kendini,

Gölgesini,

Aksini…

 

Bırak be arkadaş! Bırak böylesini!

Ne hayatın dudakları uzanıyor dudaklarıma

Ne ölüm alıyor beni, karanlık, serin kollarına!

Yalnız bir soluk aksim kalmış aynada

Bir de karanlıkta gölgem.

Söyleyin, bir gölge, nasıl yüklenir yaşamayı sırtına?

 

Bir zamanlar benim de,

Sevinçlerim vardı hani?

Ağlamaklarım vardı?

Hoş kokulu sabunlarım,

Kalın siyah örgülerim vardı?

Hayallerim? Rüyalarım? Şimdilerim? Yıldızlar? Dileklerim? Dondurmalar? Sevmeklerim? Gökyüzü? Hüzünlerim? Hoş kokular? Merhametim? Gökkuşağı? Şefkatim? Bulutlar? İnsanlığım?

Anlamıyorum,

Hepinizi kaf dağının ardına fırlatan el,

Gölgemi neden geride bıraktı?

 

Aynada aksim,

Alaycı.

Gölge bedenim,

Yılgın.

Yaşlı ruhum,

Umursamaz.

Ya kendim? Ben neredeyim?

 

Demir çarık fayda etmez bu defa

Ne yağan yağmur temizler utancımı

Ne sere serpe salınan kar kapatır usancımı

Nasıl düzelsin?

Geçmişimin bıraktığı tek şey geriye,

Şen şakrak,

Tuhaf bakışlı,

Bir gölge…

Yaz yağmurunda boğulacak kadar,

Cılız hem de…

 

26 Eylül 2021


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder