24 Kasım 2024 Pazar

BAŞLANGIÇ: ÇAKMA SÛR

(Kasım 2018)

Papatyalar senin için dökerdi yapraklarını

Ve benim bir papatya olmama izin yoktu

Henüz hazır değildim kalp şekilli turtalar yapmaya

Ama kalbim alev alev, günahlardan arınmış bir cehennemdi

Ve yakacak günahkâr bulamayınca,

Cehennem cehennemini ateş ateşi yaktı

Ve mahşer bir tufan gibi koptu

 

Mahşer günü bugündür bilin bunu insanlar

Ateş ateşi yakıyor, bir bayrak gibi, kızıl kıvılcım!

Anlayın artık! Mahşer koptu, kopmayacak bir daha

Beklemeyin artık boşuna, son gün diye bir şey yok!

 

Ergenler için hayatın rengi siyahtı çoğunluk

Karanlıkla koyun koyuna bütün günahları işlerlerdi,

Zihnin kalın, buruşuk, nemli çarşaflarının arasında…

Karanlıktan korunmak için saçlarını fosforlu renklere boyardı kızlar

Tanrı siyah çarşafların arasında sanılıyordu;

Cennet demir kapılar ardında…

Bütün dünya gözlerinizin karanlığında kararıp gitmişti

 

Bir tek kızıllık bende vardı, korkuyordum, bir orospu sayılmaktan

Saçlarım siyahtı henüz fosforlu renkler uğramamıştı tellerine

Ağzımdan ateş püskürebilirdim her an!

İçinden ateş fışkıran bir su hortumu olabilirdim

Ama o zaman anlardı insanlar bir kürek mahkûmu olduğumu

Ve üzerime bir karanlık çullanmasından korktum

Ateş her an fışkırabilirdi,

Sustum, dumanımı içeride tuttum

Benim gibi çok vardı belki, beyaz dumanlar gördüm yer yer

İsli çarşaflar gördüm, bunlara bahane sarılı kağıtlar gördüm

Bahaneler gördüm

İzmaritten, haptan, tozdan, dumandan

Bahaneydi bunlar,

Bir balinanın karaya vurmasıydı

Ya ben?

Balina olamadım, sustum…

Gözlerime dikenli teller çektim,

Kulaklarımı tıkadım alevlerin çıtırtısına

Dudaklarımı EDS’ler gözetliyor artık

Ne papatya oldum ne balina

Ben…

Sustum…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder